Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Kavala ve Demirtaş çağrısı: Bu ülkede hakkaniyet yok

ensonhaber.com

14 ve 28 Mayıs tarihlerinde meydana gelen genel seçimlerden yenilgiyle çıkan CHP’de başlamış olan kaos ve değişiklik hareketi sonrası 4-5 Kasım’da yapılacak kurultay dirimsel ehemmiyet kazanmıştı.

Genel Başkanlık koltuğu için Kemal Kılıçdaroğlu ile Grup Başkanı Özgür Hususi’in yarışacağı neredeyse kesinleşirken kurultaydan çıkacak netice merakla umut ediliyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘değişiklik’ çağrıları altında partisinin grup toplantısına katıldı.

Kavala ve Demirtaş’a bir kez daha özgürlük çağrısı yapmış oldu

Burada partililere hitap eden Kılıçdaroğlu’nun gündeminde, tutuklu adlar ve Meclis’e gelmesi planlanan tezkere görüşmesi vardı.

Kılıçdaroğlu, Meclis kürsüsünden yapmış olduğu açıklamada, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş için bir kez daha özgürlük çağrısı yapmış oldu.

“Kavala ve Demirtaş’ın içeride olduğu bir ülkede hakkaniyet yoktur”

Kılıçdaroğlu, “Kavala ve Demirtaş’ın içeride olduğu bir ülkede hakkaniyet yoktur.” dedi.

Kılıçdaroğlu açıklamalarında şunları söylemiş oldu:

Haklı olanların mahkemede, haksız olanların dışarıda olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Osman Kavala, Demirtaş, Eray Ertük, Can Atalay içerdeler. Suçlular dışardalar. Bu ülkede hakkaniyet yok. Cumartesi Anneleri evlatlarının yerini bizlere gösterin diye ona bile izin vermiyorlar. Paranız var ise hakkaniyet var, paranız yoksa içeride kalabilirsiniz. Bir sorunla karşılaştığımızda nereye başvururuz, elbet bir avukat tutarız mahkemede hakkımızı ararız. Yargıdakiler adaletsizlik dağıtıyorsa tercihini güçten yana yapıyorsa, ileride terfi ederim diyorsa orada hakkaniyet ölüyor anlamına gelir.

“Türkiye’ye gerçek anlamda hakkaniyet gelene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz”

Tüm bunlara karşın kesin azimli haktan ve hukuktan adaletten yana yürüyeceğiz ve asla yolumuzdan sapmayacağız. Ve Türkiye’ye gerçek anlamda hakkaniyet gelene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

Tezkere görüşmeleri

Kılıçdaroğlu’nun gündeminde tezkere görüşmeleri de vardı.

Meclis’e gelecek Irak ve Suriye tezkereleri için “Biz kendi vatanımızda yabancı asker postalı istemiyoruz.” dedi.

“Teröre devamlı karşı çıktım”

Savaşım edeceklerine değinen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

Meclis’te tezkere görüşülüyor. Terörle savaşım tezkeresi olduğu kamuoyuna sunuluyor. CHP olarak ve direkt terör örgütünün saldırısına uğrayan bir şahıs olarak teröre devamlı karşı çıktım. Terör bir insanlık suçudur. Terörle savaşım kaçınılmazdır. Terörle savaşım kaçınılmazdır. Ne gerekiyorsa ne isteniyorsa eyvallah. Terörle savaşım mevzusundan bir tezkere getirdiler. Tezkerede şunları yazıyor. ‘TSK’nın gerektiği taktirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak suretiyle yabancı ülkelere gönderilmesi.’ fakat cümle şu şekilde bitiyor; ‘ve aynı amaçlara matuf olmak suretiyle yabancı silahlı kuvvetlerinin Türkiye’de bulunması.’

“Biz kendi vatanımızda yabancı asker postalı istemiyoruz”

Akıl tutulması şeklinde bir şey. Ben kendi ülkemde hanımıyla erkeğiyle bayrağını vatanı seveniyle kendi vatanımızda kutsal topraklarında yabancı asker postalı istemiyoruz. Biz kendi vatanımızda yabancı asker postalı istemiyoruz. Kendi topraklarına yabancı askerleri çağrı edip terörle savaşım ayağı altında burada onların bazı müdahalelerine izin vermek vatana ihanettir. Yabancı askerler Türkiye’de neye müdahale edecek.

Yabancı asker vardığında Kemal Kılıçdaroğlu olarak yabancı askerlerin önünde tüm CHP’liler olarak duracağız ve onları kovacağız. Birlikte gideceğiz, birlikte savaşım edeceğiz ve bu tarz şeyleri yollayacağız. Ben ulusal kurtuluş savaşının evveliyatına ihanet ettirmeyeceğim.

İsrail- Filistin arasındaki çatışmalar

Yakınımızda İsrail Filistin çatışması var dünyanın gözleri orada. Evlatların yaşlıların hanımefendilerin öldürülmesini asla kimse kabul edemez. Sağduyuya çağrı etmek bizim de görevimizdir. İsrail’i eleştiren İsrailli aydını yürekten kutluyorum. Biz Filistin halkının kendi topraklarına kavuşmasını istiyoruz. Filistin Halkına yönelik İnsanlık dışı ablukanın kaldırılmasını istiyoruz. Mescidi Aksa başta olmak suretiyle tüm mukaddes mekanlara saygı duyulmasını istiyoruz. Akan kanların durmasını istiyoruz. OBİT dediğimiz Türkiye’nin bölgeye sulh getirmesini istiyoruz.