Yumurtalık kanserini yendi, mucize evladını kucağına aldı

DHA

İstanbul’da yaşayan 42 yaşındaki Görkem Gülhan Yıldız, 22 yaşlarında üniversitede okumuş olduğu yıllarda yoğun kanama ve kilo kaybı şikayetleriyle doktora başvurdu.

Yumurtalık kanseri bulunduğunu öğrenen Yıldız, ameliyata alındı.

Operasyon esnasında tümörle beraber sol yumurtalığı ve sol tüpünü kaybeden genç hanım, geçirdiği ameliyatın ilerleyen yıllarda çocuk sahibi olmasına engel olacağını aklının ucundan dahi geçirmiyordu.

Birkaç yıl sonrasında hastalığının nüksettiğini öğrenen hanım, tümörün temizlenmesi için yine ameliyat oldu ve sağ yumurtalığının bir kısmı ile sağ tüpünü de yitirdi.

Üç ameliyat geçirdi

18 yıl kanserle savaşım eden ve seneler içinde üç ameliyat geçiren Yıldız, kanseri yendi sadece naturel yollarla çocuk sahibi olmasının olanaksız bulunduğunu öğrendi.

Anne olacağına olasılık dahi vermeyen fakat şansını tecrübe etmek isteyen Yıldız, evlenme sonucu almış olduğu eşine ebeveyn olmaları için tek yolun tüp bebek tedavisi bulunduğunu söylemiş oldu.

2021 senesinde evlenen çift Hanım Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Reşit Asoğlu’ya ulaştı.

Kişiye hususi uygulanan tüp bebek tedavisiyle ilk denemede hamileliği oluşan ve 5 ay ilkin kızı Alin’e kavuşan anne, yaşadıklarını söyledi.

“22 yaşlarında yumurtalık kanseri teşhisi konuldu”

Oldukca uzun devam eden bir kanama şikayetiyle doktora başvurduğunu söyleyen Görkem Gülhan Yıldız, şunları söylemiş oldu:

O vakit Eskişehir’de üniversitede okuyordum. Osmangazi Tıp Fakültesine sevk ettiler, oraya gittiğimde ailemi sordular. Ailemin gelmesi icap ettiğini ve durumumun fazlaca acil bulunduğunu söylediler. Sonrasında yumurtalık kanseri teşhisi konuldu. 22 yaşındaydım, bunun için fazlaca erkendi. Zira bu tür kanser vakaları daha ileri yaşlarda görülüyor. Benim bu şekilde bir şanssızlığım oldu. O süreçte doğurganlık değil de yaşam kalitesi ve yaşam standardı daha ön planda tutulduğu için bana yumurtalıklarımı dondurmam ya da bununla ilgili bir tedbir almam gerektiğine dair bir uyarıda bulunulmadı.

Oldukca yoğun ilaç tedavisi gördüm ve bu süreç 3 kez tekrarladı. Devamlı denetim altında olduğum için hep erken teşhis ve tedavi oldu. Bundan dolayı sorun yaşamadım. İlk olduğum ameliyatta sol tüp ve sol yumurtalık alındı. Sonrasında geçirdiğim operasyonlarda öteki tüp ve sağ yumurtalığın yarısı alındı. Regl olabiliyordum fakat doğurganlık mevzusunda fazlaca ciddi problemler vardı zira bir tek sağ yumurtalık kalmıştı. Açıkçası sağ yumurtalık da fazlaca sıhhatli değildi. Yumurta rezervinde fazlaca ciddi sıkıntılar vardı. Yumurta rezervi fazlaca mühim, bu sürece giren bayanlar bunun farkındalar.

“Hamile olduğuma inanamadım”

Tüp bebek sürecini özetleyen Görkem Gülhan Yıldız, şunları ekledi:

Bu tedaviye başlarken kendime hep şunu söyledim; ‘Vicdanen rahat olmak isterim. Denedim fakat olmadı’ diye bu tedaviye başladım. Bir ihtimal kendime bile ifade edemediğim bir umudum vardı. Oldukca şükür 3 tane embriyomuz oluştu. 2 tanesi aktarma edildi ve ilk transferde Alin dünyaya geldi. 2’nci embriyomuz dondurulmuş bir halde bizi bekliyor. Hayırlısıyla inşallah Alin’e bir kardeş düşünüyoruz. Oldukca erken yaşta kanserle tanıştım, 18 senedir fazlaca ciddi cenk verdim. Onkoloji doktorlarım bana anne olamayacağımı söylemişti. Oldukca şükür uygulanan tedavi sonucunda Alin yaşamımıza girdi. Kanserle fazlaca erken yaşlarda tanıştıktan sonrasında anne olmak asla kendime yakıştırdığım yada kondurduğum bir şey değildi. Bu süreç başladıktan sonrasında anne olmanın başka bir bağ bulunduğunu ve hayata başka bir açıdan bakabildiğimi anladım. Bu zor bir süreç fakat ümit asla kaybedilmemeli. Hamile olduğuma inanamadım, Alin dünyaya geldi şu an kucağımda onu tüm varlığıyla hissediyorum fakat hala inanamıyorum. Oldukca şükür bu savaşı yendik Alin hayatımızda.

“Tanrı’tan umut kesilmez”

55 yaşlarında baba olan Mehmet Yıldız ise şu ifadeleri kullandı:

Evlendiğimiz vakit Görkem evladı olamayacağını söylemişti. Ben Tanrı’tan umut kesilmez dedim. Hakkaten de Tanrı’tan umut kesilmeyeceğini gördük. Mehmet hoca sağ olsun, hakikaten bir mucizeye vesile oldu. Sonuçta ailemize Alin’i kattık, mutluyuz. Olmayacağına inandım fakat tedavi süreci devam ettikçe umutlandım. Baba olmak, Alin’in gülümsemesi ömre karşılık.